Yaptıklarım, okuduklarım, seyrettiklerim, dinlediklerim, gezdiklerim …

15 – 20 Ağustos 2013 tarihleri arasında Viyana’da eşimle beraber kaldım. 18 Ağustos günü sabah Salzburg’u gezip, akşam Viyana’ya döndük.

Viyana ve Salzburg’u çok beğendim. Viyana denince aklıma klasik müzik, Mozart, konserler, operalar gelirdi. Oraya gidince bundan da fazlasını gördüm.

Her şeyden önce Viyana, Dünya’nın klasik müzik başkentidir. Her gün konser var. Gittiğimiz ilk gün Wiener Hofburg Orkestrası tarafından icra edilen  J.Strauss-W.A.Mozart Konserine gittik. Konser, Hofburg sarayında verildi; bu konser mekanında W.A.Mozart müzik çalışmaları yapıyordu. Bu tarihi sarayda bir konser dinlemek için bile Viyana’ya gidilir. Konser ücretleri 45€ ‘dan başlayarak, 100€ ‘ya kadar çıkıyor.

DSC_0325

DSC_0336

İstanbul’dan 2.5 saatlik bir uçuşdan sonra Viyana’ya gelip, “Schwedenplatz” daki “Capricorno” adlı otelimize yerleştik. Otelin önünde metro (U- Bahn) ve tramvay istasyonları vardı. Viyana’nın metro ağı çok düzenli, bir yerden bir yere gitmek çok hızlı ve konforlu. Havalanından CAT adı verilen trene bindik. Gidiş- dönüş ve 3 günlük tüm ulaşım araçlarından faydalandığımız bu bilet 33 € idi. Metro ve tramvay hatlarında bilet kontrolüne denk gelmedik ama biletsiz yakalananların para cezasına çarptırıldıklarını öğrendik.

Otelin olduğu bölge eski Viyana bölgesindeydi. Sadece bu bölgeyi etraflıca gezmek üç günden fazlasını aldı ki hala gezmediğimiz, görmediğimiz müzeler , binalar kaldı.

Viyana oldukça güvenli bir şehir, geç saatlere kadar şehir gezilebiliyor. Ne Viyana’da ne de Salzburg’da bir tek başıboş  kedi ve köpek görmedim. Tüm köpekler sahipleri tarafından dolaştırılıyordu.

Birçok engelli insanın yanında refakatçisi tarafından dolaştırıldığına şahit oldum. Engelli insanlar bu şehirde kolaylıkla dolaşabiliyor.

Yerler çok temiz, çok aradık ama yerlerde bir çöp bulamadık.

Tüm ulaşım araçları çok dakik, saatinizi bunlara göre ayarlayabilirsiniz.

Çok uzun bisiklet yolları vardı. Arabalardan ziyade bisikletlilere çarpmaktan korktum. Korna sesi hiç duymadım. Sanırım Viyana’daki arabalara korna koymayı unutmuşlar.

Dönerci, kebapçıların hepsi Türk. Tadlarına bakmadığım için bir şey diyemeyecğim.

Parter denilen bölgede çok büyük bir lunapark var. Burada dünyanın en eski dönme dolabı (Riesenrad) var. Lunapark hayatında gördüğüm en büyük lunapark idi, çok değişik, çok ürkütücü  oyunlar vardı.

Viyana’nın yemekleri damak zevkime uygun değildi. En ünlü yemeği şnitzel ile en ünlü tatlıları apple strudell ve sachertorte  bile oldukça yavan geldi. Şnitzeli,  şehrin en ünlü lokantası “Figlmuller” de yediğimi, sachertorte’ yi bu tatlının mucidi “Cafe Sacher” de yediğimi söyleyeyim.

Viyana ve Salzburg çok güzel şehirler ve buraları gördüğüm için çok mutluyum. İnşallah önümüzdeki yıllarda tekrar gider, konserler izlerim.

Eski Viyana bölgesi denilen bölge bir nevi açık hava müzesi. Otelimizde buraya yakın olduğundan sadece yürüyerek buraları gezmeye çalıştık. Bölgede o kadar çok müze var ki tek tek hepsini gezmeye kalsak hafalar sürer. Viyana’da gün gün gezdiğimiz yerler ve bu yerler hakkında kısaca bilgi vermeye çalışayım.

1. Gün:  St. Stephen Katedrali

DSC_0068 DSC_0069 DSC_0107 DSC_0741 DSC04430

Katedral Viyana’nın en ünlü binasıdır. Gotik tarzda yapılmış olup, çok yüksektir ( 136 mt) . Şehrin her yanından görülebilir.

Hofburg Sarayı

DSC_0239 DSC_0263 DSC_0271 DSC_0340 DSC04473 DSC04476 IMG_0306

Habsburg ailesinin kışlık sarayıdır. Sarayda İspanyol Binicilik Okulu da bulunur. Burada Lipizzaner Atları yetiştirilir.

????????????????????????????????????????????????????????????????

Atların gösterisini izlemedim. Yukarıdaki fotoğraf hayvanca.net sitesinden alıntıdır.

Gece Wiener Hofburg Orkestrasından  J.Strauss-W.A.Mozart Konseri’ne gittik.

2. Gün : “Am hof” adındaki pazar yeri

DSC_0369

Parlamento Binası

DSC04521 DSC04518 DSC_0467 DSC_0458 DSC_0487

Rathaus (Belediye Binası)

DSC_0442 DSC_1047 DSC04501 DSC04503 DSC04909

Rathaus binasının önündeki dev ekrandan Açık Hava Film Festivali kapsamında Paul McCartney’in “Get Back” konserinin filmini seyrettik.

Doğa Tarihi Müzesi (Natur Historisches)

DSC_0545

Doğa Tarihi müzesi en çok sevdiğim müzeydi. Müzede dinozor iskeletleri, içi doldurulmuş her türlü hayvan vardı. Mikroskopla gözle görülmeyen canlıları inceledim. Burası bayağı kalabalıktı.  Mikroskopla inceleme yapan çocuklar çok sevinçliydi. Böyle bir müzenin Türkiye’de olması gerekli ve şarttır.

DSC_0550 DSC_0555 DSC_0561 DSC_0575 DSC_0596 DSC_0598 DSC_0613 DSC04549 DSC04578 DSC04609 DSC04611 DSC04620

Tam karşısındaki Sanat Tarihi Müze  binasının ikizidir.

Sanat Tarihi Müzesi (Kunst Historisches Museum Vienna)

Müzeyi gezmedim, eşim Özlem gezdi.

DSC_0625 DSC_0635 DSC_0652 DSC_0656 DSC_0658 DSC_0666

Karlskirchen (Karl Kilisesi  veya  St.Charles Kilisesi )

DSC_0670 DSC_0684 DSC_0687 DSC_0691 DSC04666 DSC04684

Bu kilisenin freskleri çok güzeldi. Asansörle çatıya çıkıp, şehri kuşbakışı seyretmek olağanüstüydü. Bence şehrin en güzel kilisesi buydu.

3. Gün: Schönbrunn Sarayını, sarayın bahçesindeki hayvanat bahçesini ve çalılardan oluşturulmuş labirenti gezdim.

Schönbrunn Sarayı

DSC04849 DSC04711 DSC04722 DSC04737

Sarayın bahçesindeki Neptün Heykeli

DSC04732

Hayvanat Bahçesi (Tiergarten)

Giriş 15€ olup, bu hayvanat bahçesi olup dünyanın en eski hayvanat bahçesi olmasıyla ünlüdür. En çok görmek istediğim pandaları göremedim ama yine de burayı gezmek güzeldi.

DSC04742 DSC04750 DSC04764 DSC04777 DSC04782 DSC04791 DSC04809 DSC04814

Labirent (Irrgarten&Labyrinth)

Çalılardan oluşan bu yapıdan girip, çıkışı bulmaya çalıştım. Bayağı bir uğraştıktan sonra biraz hileyle de olsa çıkışa ulaştım. Eğlenceli bir deneyimdi.

DSC04831 DSC04832 DSC04834 DSC04840

Günün akşamında Belverede saraylarını gezdim.

Belvedere Sarayları

DSC_0922 DSC_0947 DSC_0975 DSC_1001 DSC_1006 DSC_1014 DSC_1031 DSC04875

Kuzeydeki bina Aşağı Belveredere, Güneydeki bina Yukarı Beldevere olarak adlandırılır.Yukarı Beldevere daha büyük ve daha güzeldir. İki Belverede sarayı arasındaki bahçe muhteşemdir.

4. Gün: Salzburg gezisi. Burası için şu yazımı okuyabilirsiniz.

5. Gün:  Prater adlı lunaparkı gezdim.

DSC05189 DSC05191 DSC05195 DSC05197 DSC05198 DSC05202 DSC05205 DSC05210 DSC05212

Bu lunapark şimdiye kadar gördüğüm en büyük ve en eğlenceli lunapark idi.

Lunaparkın yanında Planetarium vardı ancak kapalı olduğundan gezemedim.

Tuna (Donau) kıyıları

DSC05221 DSC05222 DSC05223 DSC05225 DSC05228

Kıyılar tamamen bakir, herhangi bir lokanta, çay bahçesi, cafe , ev, dükkan görmedim.

Museum Quartier

Lepold Museum, Museum moderner kunst stiftung ludwig wien (mumok) adlı müzeleri ve çeşitli etkinliklerin düzenlendiği binalar vardır. Eşim Özlem, Leopold Müzesi’nde sergilenen “Schiele&Klimt” sergisini gezdi.

DSC_1604 DSC_1608 DSC_1624 DSC05231 DSC05235 DSC05236 DSC05237

Staadpark

DSC05257 DSC05261 DSC05264 DSC05268 DSC05273 DSC05280 DSC05281

Johann Straus, Franz Schubert gibi bir çok bestecilerin heykellerinin ve ördeklerin bol olduğu göletleriyle çok güzel bir park.

6. Gün : Mariahilfer caddesini gezdik ve caddedeki dükkanlardan alışveriş yaptık. 17:00 uçağıyla İstanbul’ a geldik.

Viyana şehri eski bir imparatorluk başkentidir. Yüzyıllarca Habsburg ailesi tarafından yönetilmiştir. 1.Franz Joseph ve eşi Elisabeth Viyanalılar tarafından çok sevilmişler. Viyanalılar  Elisabeth’ e Sisi demişler, O’nun adına birçok hediyelik eşya vardır.

Gustav Klimt adlı Avusturyalı ressamın “Kiss” adlı resmi Viyanalılar arasında çok popüler. Bu eserin üzerinde olduğu yüzlerce çeşit hediyelik eşya vardır.

klimt_kiss

Viyana şehrinin herkes tarafından görülmesini tavsiye ederim. Bilhassa klasik müzik sevenler için burası kâbedir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Etiket Bulutu

%d blogcu bunu beğendi: