Yaptıklarım, okuduklarım, seyrettiklerim, dinlediklerim, gezdiklerim …

Archive for Mayıs, 2009

Rafting yaptım…

17 Mayıs 2009 Pazar günü Melen çayında rafting yaptım.
Uzun zamandır şehir dışına çıkmak, iş ortamının stresinden kurtulmak istiyordum.
Tur firmalarını incelerken rafting kelimesi gözüme çarptı.
Raftingin ne olduğunu biliyordum ama yapmak daha önce hiç aklıma gelmemişti. Rafting turları hazirana kadar yapılıyor; çünkü rafting için su seviyesinin düşük olmaması gerekiyor. Hemen kararımı verdim; rafting yapacaktım.

17 Mayıs 2009 Pazar 07:30′ da Taksim AKM önünden otobüsümüz bizleri aldı. Toplam 44 kişiydik. 3 saat süren bir yolculuktan sonra Düzce ili sınırları içinde olan Dokuzdeğirmen köyüne ulaştık. Rafting parkuru buradan başlayacaktı. Halil adlı tur rehberi kısa bir eğitim verdi. Daha sonra 7-8 kişilik gruplara ayrıldık. Kasklarımızı başımıza taktık. Can yeleklerimizi giydik. Botumuzu taşıyarak Melen çayının kıyısına geldik. Her botun bir rehberi vardı; bizim botun rehberi daha önce bahsettiğim Halil idi. Kendisi neşeli, esprili, elektrik mühendisliğinde okuyan bir öğrenciydi.

Tüm botlar sırayla nehre indi. Ben ikinci sıra sağda oturuyordum. Elimizde küreklerle rehberimizin ileri, kürek, geri kürek, sağa çök, sola çök, içe çök gibi komutlarını elimizden geldiğince yapmaya çalışıyorduk.

Nehrin su seviyesi yüksek değildi. Nehir boyunca sayısız kaya, taş, ağaç, dal parçalarıyla boğuştuk. Dalgalar bazen o kadar yüksek oluyordu ki başımdan aşağı sular dökülüyordu. Nehrin bir bölgesinde akıntı yoktu, göl gibiydi. Burada rehberimiz sırayla herkesi suya attı. Ben de her ne kadar direnseydim de suya atılmama engel olamadım. Böylece bottaki herkes nehirde biraz yüzdü.

1.5 saat süren rafting turumuz Beyler köyünde sona erdi. Burada otobüsümüz bizi karşıladı. Üzerimizdeki ıslak giysilerimiz değiştirdik. Öğle yemeğimizi yedik. Yemekten sonra köyü biraz gezeyim dedim. Nehir kenarında bir evin bahçesine sokuldum. Bir çocuk masada oturuyordu. Kendisyle biraz sohbet ettim. Nehirden çıkan balığın adının “burunlu” olduğunu ve yazın sular iyice azaldığı için bazı yerlerde yürüyerek karşıdan karşıya bile geçilebildiğini öğrendim.

Saat dört gibi dönüş yolculuğumuza başladık. Akşam yedi buçuk civarı Beşiktaş’ a ve evime geldim.

Raftingi yapmadan önce aklımda tehlikeli bir spor olduğuna dair bir önyargım vardı. Ancak turdan sonra çok da tehlikeli olmadığını, rehberin dediklerine uyduktan sonra herhangi bir kötü olayla karşılaşmayacağımızı anladım. Macera ve korku yaşamak isteyenler, adrenalin bağımlısı olanlar için rafting çok ideal bir spor. Şu an rafting sezonunun sonuna yaklaşılıyor. Rafting yapacaklar ellerini çabuk tutsunlar.

"Ezilenlerin Tiyatrosu" yazarı Augusto Boal yaşamını yitirdi…

1 Mayıs 2009 günü Augusto Boal yaşamını yitirdi.

Augusto Boal Brezilyalı tiyatro yönetmeni ve yazarıdır. “Ezilenlerin Tiyatrosu” adlı eserinde; herkesin, her yerde, her zaman tiyatro yapabileceğini söyler. Işıklar içinde yatsın.

Şu an “Ezilenlerin Tiyatrosu” adlı eseri okumaktayım. Kitabı okuduktan sonra hem kitabı değerlendireceğim, hem de Augosta Boal hakkında daha fazla bilgi vereceğim.