09 Nisan Perşembe günü, Yeni Rüya Sineması’nda İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilen “V for Vendetta” adlı filmi seyrettim.
Her yıl İstanbul Film Festivali başlayınca, içimi bir sevinç kaplar. Değişik, ilginç, çoğunlukla sinemalarda gösterilmeyen filmler olduğu için, festival filmleri hep dikkatimi çekmiştir. Bu yıl da, bir kaç filme gitmek istiyordum. Festival kitapçığını alıp, filmleri incelemeye başladım. “V For Vendetta” adını görünce şaşırdım; çünkü bu filmin sinemalarda gösterildiğini ve büyük hasılatlar yaptığını hatırlıyordum. Festival filmleri deyince, daha çok adı duyulmamış, gözden uzak filmler aklıma geliyordu. Bu filmi görünce izlemeye karar verdim. Biletimi bir hafta önce aldım.
Akşam sekiz civarı, tenis kursundan çıktıktan sonra, eve gidip üstümü değiştirdim. Aceleyle evden çıkıp, Taksim’e gittim. Yine aceleyle yemeğimi yiyip, Yeni Rüya Sineması’na gittim. Yeni Rüya Sineması’nın eski adı Rüya Sineması olup, kırmızı noktalı filmler gösterilirdi. Bir kaç ay önce sinema adını değiştirip , o tür filmler gösterilmemeye başlandı. Benim de bu, o sinemaya ilk gidişimdi. Çayımı alıp, koltuğuma oturdum.
Film başladı ve bitti. Saatime bir an olsun bakıp, “saat kaç acaba” bile demedim. Genelde her türlü gösteride, az da olsa sıkılıp, saatime bakarım. Ancak bu filmde böyle bir şey olmadı.
Film ile ilgili bilgiler vereyim.
Natalie Portman … Evey
Hugo Weaving … V
Stephen Rea … Inspector Finch
Stephen Fry … Deitrich
John Hurt … Adam Sutler
Tim Pigott-Smith … Creedy
Rupert Graves … Dominic
Roger Allam … Lewis Prothero
Ben Miles … Dascomb
Sinéad Cusack … Delia Surridge
Natasha Wightman … Valerie
John Standing … Lilliman
Eddie Marsan … Etheridge
Clive Ashborn … Guy Fawkes
Emma Field-Rayner … Guy Fawkes Lover (as Emma Field Rayner)
Filmin kısaca konusundan bahsedeyim.
İngiltere totaliter bir rejimle yönetiliyor. Geçmişte çok büyük terörist bir saldırıdan sonra ( yaklaşık 80.000 ölü) insanlardaki korunma, yaşama içgüdüsünü kullanıp, iktidara gelen ve ülkeyi demir yumrukla yöneten bir başkan var.
Bu totaliter rejime karşı koymayı hayatı pahasına amaçlayan V adlı biri var. V bir anarşist, ancak kendisi hakkında çok şey bilmiyoruz. Bir hapishanede, biyolojik silahlar için üretilmiş virüslerle yapılan deneylerde kobay olarak kullanılmıştır.
V, Evey ile tanışır ve kafasındaki müthiş planını uygulama sokar. Kafasındaki plan o kadar müthiş ki, filmin son dakikalarına kadar planın nasıl neticeleneceğini bilmeyiz. V, her zaman bir “Guy Fawkes” maskesi takar. Guy Fawkes, İngiltere tarihinde önemli bir şahsiyettir. Kendisi 5 Kasım 1605’de İngiltere parlamento binasını uçurmak ister; ancak yakalanır ve idam edilir. V , Guy Fawkes’dan ilham alır. O’nun yapmak istediği ancak başaramadığı şeyi yapmak ister. Tarih olarak da 5 Kasımı seçer.
V’nin gerçek yüzünü yani V’yi oynayan Hugo Weaving’in yüzünü hiç görmediğimiz halde ses tonunun o müthiş ahengi çok başarılı. Natalie Portman da çok başarılı bir performans sunuyor.
Filmde totaliter bir rejimde yaşamanın nasıl korkunç bir şey olduğunu, iktidarı eleştirenlerin hapishanelerde nasıl işkencelerden geçirildiğini görüyoruz. Böyle bir ortamda iktidarı devirmek isteyen V, ilginç bir kişiliktir. Bir canavar, bir cellat, acımasız bir katil olabileceği gibi bir romantik, bir aşık da olabiliyor.
“V for Vendetta” aslında bir çizgi romandan sinemaya uyarlandı. Bol efektli, temposu hızlı, sürprizlerle dolu bir film. Herkesin bu filmi seyrettikten sonra aklında çok şey kalacağını biliyorum. Bu filmin DVD’ sini alıp, bir kez daha seyretmeyi düşünüyorum; çünkü V’nin kurduğu cümlelerin derin anlamları var. Filmin bir kaç defa izlenilmesinde fayda var. İnternet’ten araştırdığım kadarıyla senaryo yazarının V’nin cümleri için özel çaba harcadığını, cümlelerindeki ses uyumu üzerinde çok durduğunu, V harflerini bolca kullandığı gibi sonuçlara ulaştım. Ben filmi çok beğendim ve bu filmin herkesin film arşivinde olmasını tavsiye ederim.
Bir Cevap Yazın