02 Ocak 2009 Cuma günü 20:30′ da Oyun Atölyesi’ nde “Testosteron” adlı oyunu seyrettim. Oyun ile ilgili bilgileri veriyorum.
Yazan :Andrzej Saramonowicz
Çeviren :Neşe Taluy Yüce
Yöneten :Kemal Aydoğan
Sahne Tasarımı :Bengi Günay
Müzik :Tolga Çebi
Işık Tasarımı :İrfan Varlı
Yönetmen Asistanları :Toğan Şerif Önay, Gözde Kırgız
Oynayanlar
Stavros :Metin Coşkun
Kornel :Fırat Tanış
Fistach :Emre Karayel
Robal :İnan Ulaş Torun
Tretyn :Mert Fırat
Janis :Timur Acar
Tytus :Tuna Kırlı
Oyunun gösteriminden bir hafta önce, Hilmi Bulunmaz beni arayarak; Testosteron adlı bir oyunu seyredeceklerini; istersem benim de gelebileceğimi söyledi. Ben de oyunu seyretmek istediğimi söyledim.
Oyunu Hilmi Bulunmaz, Coşkun Büktel, Cemal Bulunmaz ve Bulunmaz Tiyatro oyuncusu Emine Yalçın ile seyrettik.
Oyun iki perdelik, süresi 2.5 saate yakın.
Bir düğün günü, gelinin yabancı bir adamı öpmesi, damat ve etrafındaki insanların bu adamı dövüp, bir bara getirmesiyle başlıyor. Oyundaki kişiler birbirleriyle devamlı didişir ve devamlı anılarını anlatır. Kadınların erkeklerle olan ilişkileri, erkeklerin davranışlarının vücutlarındaki testosteron hormonundan dolayı nasıl etkilendiği eğlenceli bir dille anlatılır.
Oyunda argo sözler, küfürler bolca vardı. Oyunun afişinde oyun cinsellik öğeleri barındırdığı için 18 yaşından küçükler için sakıncalı olabilir diye not düşülmüş. Erkeklerin kendi aralarında konuştuğu, kadınların böyle sohbetlere dahil edilmediği bir ortamda, bayan seyircilerin erkeklerden daha fazla gülmesini normal karşılamak gerekir.
Tiyatronun fuaye alanında oyunun kitabını görünce iki adet aldım. Kitap Mitos Boyut’ tan aceleyle çıkmış bir görünüm arz ediyordu. Herhalde Mitos Boyut, hazır oyun sahnelenirken, bu oyunu da basalım, diye düşündü. Ancak kitabı basarken mürekkebi az kullanmışlar, çünkü yazılar silik. Mürekkeplerini diğer eserlere saklamışlar. Mitos Boyut’ tan kaliteli bir baskı beklemek hayal ve hep hayal olacak…
Oyunu okudum. Kitaptaki oyun 3 perdelik, izlediğim oyun ise 2 perdelik. Yönetmen bir perdeyi olduğu gibi kesmiş; acaba niye kesmiş diye düşünürken aklıma şu geldi: Oyuncular bir an evvel evlerine gitsinler de dinlensinler; çünkü sahnede çok yoruldular.
Temposu hızlı, esprilerin arka arkaya geldiği, bu eğlencelik oyunu tavsiye ederim. Oyunun yazarı da bu oyunu salt eğlence için yazdığı başka bir amacı olmadığını söyler.
Bu yazıyı oyunu seyrettikten iki ay sonra yazıyorum. Aklımda neler kaldığını düşünüyorum da fazla bir şey kalmamış. Sadece çok güldüğümü hatırlıyorum o kadar …
Bir Cevap Yazın