Geçen aylarda çıktığım Kuzey Ege turunda bir çok insanla arkadaş olmuştum. Onlara tiyatro oyunumun olduğunu, isterlerse oyunumu seyredebileceklerini söylemiştim. Çoğu arkadaşım zamanlarının olmadığını, ancak müsait oldukları takdirde gelebileceklerini söylemişlerdi.
21 Eylül 2008 günü her zamanki gibi 14:00’de Homeros’un İlyada’sına hazırlanmaya başlamıştım ki; kapıdan tanıdık yüzler içeri girdi. Meğerse arkadaşlarım kendi aralarında gelmeyi kararlaştırmışlar ve bana sürpriz yaparak oyunuma gelmişlerdi. Sevgi Hn., Ebru, Zeynep, Emre’ yi görmek beni çok memnun etmişti. Sevgi Hn. bu işi organize edip; arkadaşlarımın buraya gelmesine vesile olmuştu. Sevgi Hn. tur esnasında bize Akçay’daki o muhteşem (!) mehtap turunu da organize etmişti. O’nun bu organizasyon yeteneğini çok seviyoruz. Sevgi Hn.’ın iş arkadaşı Göksen ve oyunda yer alan oyuncu arkadaşım Çiğdem Hn.’ın bir arkadaşı da gelmişti. Böylece altı kişilik bir izleyici topluluğu oluştu.
Saat 14:00’de gösterime başladım. Arkadaşlarımın beni seyrediyor olması galiba beni fazla heyecanlandırdı ve bu heyecandan dolayı bayağı bir hata yaptım. Buradan itiraf ediyorum ki bir çok dizeyi atladım. Atladığım dizelerin sayısı o kadar çoktu ki herhalde bunların sayısını söyleseydim, bana katıla katıla gülerlerdi. Oyun bu haliyle biraz kısa sürdü ve 17 dakikada bitti.
Oyundan sonra oyunu nasıl bulduklarını sorunca, hepsi beni çok beğendiklerini söylediler. Ancak ben performansımdan memnun olmamıştım ancak yine de arkadaşlarımın nazik tavırları beni memnun etti.
Arkadaşlarımın getirdiği eleştirilerin başında kelimeleri hızlı söylediğim, biraz daha yavaş olursam daha anlaşılır olacağımdır. Bu eleştirilerinde onları haklı buldum.
Oyun öncesi ve oyun sonrası arkadaşlarım ve hocamla sohbet ettik. Göksen’in yemek yapma üzerinde bayağı bir merakının olduğunu öğrendik. Hocam Hilmi Bulunmaz’ın tadına doyum olmayan sohbetleriyle arkadaşlarımın hoş vakit geçirdiklerini düşünüyorum. Zaten gelen izleyicilerin benim performansımdan çok Hilmi Bulunmaz’ın sanat ve kültür üzerine olan sohbetlerinden, entellektüel birikiminden daha çok tad aldıklarını düşünüyorum.
Ebru’nun elinden hiç düşürmediği fotoğraf makinesiyle “Bulunmaz Tiyatro ve İlyada” hatırası olarak fotoğraf çekimi yaptık.
Oyun sonrası arkadaşlarımla yemek yedik ve onları uğurladım. Onlara benim misafirim oldukları için hepsine tek tek Sevgi Hn.’a, Emre’ye, Ebru’ya, Göksen’e, Zeynep’e teşekkür eder, tekrar gelmelerini temenni ederim.
Bir Cevap Yazın