Yaptıklarım, okuduklarım, seyrettiklerim, dinlediklerim, gezdiklerim …

20 Haziran 2009 Cumartesi İznik’ de bulunan Sansarak Kanyonu’nda dere yürüyüşü yaptım.

Hafta sonumu şehir dışında, doğa yürüyüşü yaparak geçirmek istedim. İnternet’te tur firmalarının web sitelerinde araştırma yaparken Sansarak Kanyon gezisine rastladım. Parkurun zor olduğu özellikle belirtiliyordu. Parkurun zor olması bende bu tura katılmak için şiddetli bir arzu doğurdu. Tur şirketini aradığımda, karşıma tur rehberi Erol Şahin çıktı. Bana dere yürüyüşünde deneyimli olup olmadığımı sordu; ben de deneyimli olduğumu (aslında daha evvel hiç dere yürüyüşü yapmamıştım), uzun yürüyebileceğimi belirttim.

20 Haziran 2009 Cumartesi 07:25’de Taksim’de minibüsümüz geldi. Tur rehberimiz Erol Şahin ile tura katılanlarla tanıştık. 07:30’da İznik’e doğru yola çıktık; yolda diğer katılanları da aldık. Toplam 16 kişiydik. Eskihisar ile Topçular arasında işleyen feribotta rehberimizin aldığı poğaçalar ve meyve sularıyla kahvaltımızı ettik. 11:30′ da İznik’e vardık. Burada 20 dakika verilen molada Ayasofya müzesini gezdim ve İznik Sanat Galeri’sinden çini buzdolabı süsleri aldım.

Moladan sonra kanyona doğru yola çıktık ve 12:30′ da Sansarak Köyü’ne geldik. Sansarak köyünden:

Arabayı burada bırakarak kanyona doğru yürümeye başladık. Burada Sansarak Köyü’nden Şaban Aydın bize katıldı. Kendisi, kanyonu tur rehberimiz Erol Şahin’den çok daha iyi bildiği için, bize kanyon gezisi esnasında çok yardımcı oldu.

Yaklaşık bir saat yürüyüşten sonra kanyon başlangıcına geldiğimizde saatler 13:30’u gösteriyordu.

Dört dakikalık bir yürüyüşten sonra eski değirmenin olduğu yere geldik. İlk dereyi burada gördük. Burası dere yürüyüşümüzün başlangıç noktasıydı. Buradan dereyi takip ederek kanyon yürüyüşüne başladık.

Derenin bazen içinden, bazen yanından yürüyorduk. Rehberlerimizi takip ediyorduk. Onlar hangi kayaya basmışlarsa, biz de ona basmaya gayret ediyorduk. Yürüyüş esnasında geri dönenler oldu. Yürüyüş esnasında belimize dek suda yürüdüğümüz anlar oldu. Kayalardan kayalara atlarken heyecanlı anlar yaşadık. Yürüyüş esnasında herkes birbirine yardımcı oluyordu. Bazen bir insanın yardımı olmadan, bir yerden inmek veya çıkmak tehlikeliydi. Yürüyüş esnasında “ayağımı nereye atsam”, “hangi kayaya zıplasam” , “sağ ayak mı yoksa sol ayakla mı kayaya bassam” gibi düşünceler saatler boyunca zihnimizi meşgul etti. Hep önümüze bakmaktan etrafımıza doğru düzgün bakamıyorduk bile… Ancak molalarda etrafımızdaki güzelliklerin farkına varıyorduk. Yürüyüşümüzün ortalarında bir yerde durduk ve bize verilen sandviçlerimizi yedik. Bir çok gölet vardı. Bazı arkadaşlarımız buralarda yüzdü. Buralara balıklama atlama cesareti gösteren arkadaşlar da vardı. Su buz gibi olduğu için suda çok fazla kalamıyorlardı. Kanyon gezisinin sonlarına doğru, derede yürürken bir ara ayağım kaydı ve fotoğraf makinemi suya düşürdüm. Düşürünceye kadar bayağı bir fotoğraf çekmiştim. O yüzden fazla üzülmedim. Dört saatlik dere yürüyüşünden sonra bir noktada yürüyüşü bırakıp, tepeye tırmanmaya başladık; zira dönüş yolculuğumuza başlamıştık. Bu tırmanma da oldukça zordu. Patika çok dardı. Her tarafta dikenler, ısırgan otları, ağaç dalları ve en önemlisi kaygan taşlar vardı. Eğer bir kaygan taşa basarsak aşağıya yani dereye yuvarlanırdık. Saat 18:30 civarı köye döndük. Yaklaşık 6 km ve 6 saatten fazla çok zorlu, adrenalin hormonunun vücudumuzun her tarafına yayıldığı müthiş bir yolculuktan sonra köyümüze döndük.

Bu kanyon Marmara bölgesinin zorluk derecesi en yüksek olan parkurudur. Parkur yürüyüşümüz zor olduğu kadar eğlenceliydi. Tüm katılanlar yürüyüş esnasında çok zorluk çektiler; ancak eve döndüğümüzde, gördüğümüz o manzaraların tadı damağımızda kalmıştı. Tur rehberimiz Erol Şahin, kanyon yürüyüş esnasında bize rehberlik eden Sansarak Köyü’nün rehberi Şaban Aydın’a ve geziye katılan tüm arkadaşlara teşekkürler…

Tur esnasında içimden bir daha böyle bir tura asla katılmam dedim. Çünkü bu parkurdan “Ancak deliler geçer” diye düşündüm. Yürüyüş bitip, eve döndüğümde, ayaklarım ve kollarımdaki yaralar ve çürükler iyileştikten sonra, içimden “İyi ki bu tura katılmışım” dedim. Gelecekte tekrar aynı yere gelmeyi düşünüyorum. Zorluklardan korkmayan, ayaklarına güvenen insanlara bu kanyon gezisini tavsiye ederim.

Bileği saran, altı kaymayan ayakkabı şart. Cep telefonu çekmediği için yanımızda taşımaya gerek yok. Fotoğraf makinesini bir naylon torba içinde saklamak tavsiye edilir. Yüzmek isteyenler mayo götürebilir.

Kanyon gezisi esnasında köy rehberimiz Şaban Aydın ile sohbet etme fırsatı buldum. Kendisi buralı; domates yetiştirip satıyormuş. Son yıllarda artan turizm sayesinde rehberliğe başlamış. Kendisi oldukça renkli bir şahsiyet. Dizi filmlerde, sinema filmlerinde figüranlık yapmış. Tur esnasında bayağı bir anısını dinledik.

Biraz da Sansarak Köyü ve kanyonu hakkında bilgi vereyim.

Sansarak Köyü, İznik ilçe merkezine 17 km. mesafededir. 500 yıldan daha eski bir köydür. Adının nereden geldiğine dair rivayetler var. Köy kısraklarıyla meşhur olduğundan “Sarı kısrak” kelimelerinden geldiğine dair internetten haberler okudum; ancak Şaban Aydın bana “kısrakla” kelimesinden geldiğine dair bir bilgi verdi.

Kanyonun içinden akan dereye “Kayalı Dere” veya “Karadere” derlermiş. Kanyonun uzunluğu 7 km. Biz tüm kanyonu yürümedik; kanyonun ortasından bir yerden köye döndük. Tüm kanyon 7 saatte yürünebiliyor.

Çektiğim videoyu yayınlıyorum.

İşte fotoğraflar! Derler ya, “Bir fotoğraf bin kelimeye bedeldir”, ispatı…

Reklam

Comments on: "Sansarak Kanyonu’ndaydım" (2)

  1. Merhabalar google’da arama yaparken rastgele buldum sayfanı. Yazıyı okuyarak o güne geri döndüm adeta çok keyifli bir geziydi. Yeni gezilerde görüşmek dileğiyle…

  2. Recep gencan said:

    Abi muhtesemmis antalya da saklikent kanyonu na gittim. Tabi senin anlattığın kadar heyecanlı değildi yaz başı buraya gitmeyi düşünüyorum. Kendim şahsi olarak kız arkadaşımla gitsem özel araçla zor olur mu zaten orda turların peşine takılarak takip ederek gidebiliriz. Gidebileceği miz yere kadar sonra geri doneriz. Telefon lar için şu geçirmez kılıf alıp tel ile fotoğraf cekebiliriz diye düşünüyorum. Yanımiza şu ve sandviç aldık mi tamamdir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Etiket Bulutu

%d blogcu bunu beğendi: